8 Ocak 2011 Cumartesi

Son Nefes

Evine ailesinin yanına gidiyordu yaşamın tüm sıkıntıları zihninde, geleceğe biraz da umutla bakan sevgi dolu yüreğiyle, onu o yapan sevdiklerinin yanına varmaya gidiyordu yolunda, başı önünde ve sessizce. Ummadığı bir anda omzuna aldığı darbeyle afalladı. Kafasını aniden kaldırdı ve baktı. Şaşkınlığından ağzından sadece "ne oluyor"... Karnında derin bir sıcaklık hissetti. Karnına saplanmış olan şişi gördüğü an korku içindeydi. Kendisini gayri ihtiyari savunmak için ellerini cebinden çıkardı ve kaldırdı. Şiş karnından geri çıkartıldı. Şaşkındı, çünkü karnındaki delik acımıyordu. Ama o yine de korkuyordu. Aynı şiş ikinci defa saplandı karnına. Nefesi yavaşlamıştı ama o bunun farkında bile değildi. Herşey bir anda gerçekleşmişti. Nerden gelmişti bu bela başına, oysa ki o kış soğuğunda elleri cebinde, ailesine gidiyordu. Acımasız şiş bir kez daha saplandı karnına. Herşeyin farkındaydı ama nefesinin iyicene kesildiğinin farkında bile değildi ve kuvvetlice sırt üstü yere yığıldı. Hala şaşkındı, niye... Hasta değildi, savaşta değildi ölümü beklemeye, kendini ölüme karşı hazırlamaya bile vakti olmadı. Son nefeslerinin kıymetini bilerek alma şansı dahi olmadı...O nefes alırken öldü son nefesini veremeden.